Su Çiçeği Rehberi
Suçiçeği, varicella-zoster virüsünün neden olduğu oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Kaşıntılı, kabarcık benzeri döküntülere neden olabilir. Döküntü önce göğüste, sırtta ve yüzde ortaya çıkar ve daha sonra tüm vücuda yayılarak 250 ila 500 arasında kaşıntılı kabarcıklara neden olur. Suçiçeği, varicella-zoster virüsünün (insan herpes virüsü tip 3) neden olduğu akut, sistemik, genellikle çocukluk çağı enfeksiyonudur. Genellikle hafif konstitüsyonel semptomlarla başlar ve kısa bir süre sonra ekinlerde görülen ve maküller, papüller, veziküller ve kabuklanma ile karakterize cilt lezyonları takip eder. Şiddetli nörolojik veya diğer sistemik komplikasyonlar (örneğin, pnömoni) riski altındaki hastalar arasında yetişkinler, yeni doğanlar ve bağışıklığı baskılanmış veya altta yatan belirli tıbbi durumları olan hastalar bulunur.
Tanı kliniktir. Şiddetli komplikasyon riski taşıyanlar, immün globulin ile temas sonrası profilaksi alır ve hastalık gelişirse antiviral ilaçlarla (örneğin valasiklovir, famsiklovir, asiklovir) tedavi edilir. Aşılama, bağışıklığı yeterli hastalarda etkili korunma sağlar.
Su çiçeği Belirtiler
Virüs çocuğun bedenine girince, yayılma aşamasında bulunduğu on dört günlük kuluçka döneminin ardından, çocukta hastalığın belirtileri ortaya çıkar: 2-4 saat süren belli belirsiz bir baş ağrısı; kendini kötü hissetme; bazı çocuklarda hafif ateş yükselmesi; bazı çocuklarda da kısa sürede kaybolan lekeler halinde kırmızı bir döküntü. İlk döküntü 24 saat içinde ortaya çıkar.
Lekeler, pembe birer kabarcık olarak başlar, beş-altı saat içinde içi virüs dolu minik bir sulu kabarcık oluşturacak biçimde kabarır ve daha sonra kabuklanır.
Bu dönemde çocuk sinirli olabilir; ateşi 38 derece dolaylarına çıkabilir. Kabuklar oluşur oluşmaz, lekeler kaşınmaya başlar, kabuklar düşünceye kadar sürer. Bir – iki hafta içinde kabukların tümü düşer ve çocuğun derisi yeniden normal görünüşünü alır.
Su çiçeği Tedavisi
Kendini iyi hissetmeyen, ateşi yüksek çocuklar sürekli yatmak isteyebilir. Boğaz ağrısı ya da baş ağrısının vereceği sıkıntılar, parasetamolla giderilebilir. Şiddetli kaşıntı durumunda, kalaminli bir losyon ya da antihistaminli bir ilaç iyi gelebilir. Kaşıma sonucunda iltihaplanma oluşabilir, bunun sonucunda mikrop kapabilir. Yanı sıra iz bırakabileceğinden çocuğun kabukları kaşımasını önlemek gerekir.
Prognoz/Hastalığın gidişi
Suçiçeği kabarcıkları birbiri ardına çıkar ve batarlar; her gün ya da her üç – dört günde bir yerlerine yenileri çıkar.
Bulaşma yolu
Suçiçeği virüsü, hastalığı geçirmekte olan çocukların döküntülerinde bulunmakla birlikte, temelde damlacık enfeksiyonuyla bulaşır: Suçiçeği geçirmekte olan çocuk, her soluk verişte saldığı küçük su damlacıkları içinde, çok sayıda virüsü dışarı yayar. Bu virüsler, damlacığı başka bir çocuk soluyunca, ona geçer ve hızla çoğalarak onu da hastalandırır.
Bağışıklık
Suçiçeği, bebeklerde görülmeyen bir çocukluk hastalığıdır; çünkü bebeklerde, bu hastalığa karşı annelerden onlara geçen doğal bağışıklıkla doğarlar ve bu bağışıklığı ancak, 1-2 yaşına geldiklerinde yitirirler.
Sona eriş
Yaklaşık onuncu gün dolaylarında kabuklar düşmeye başlar ve iki hafta içinde bütün lekeler kaybolur.
Suçiçeği geçirmek, çocuğa ömür boyu bağışıklık sağlar; iler ki yaşlarda aynı virüsten kaynaklanabilecek zonaya karşı bağışıklık sağlamaz.
Su çiçeği tanısı nasıl konulur?
- Klinik değerlendirme
Genellikle tanının temeli olan karakteristik döküntüsü olan hastalarda suçiçeğinden şüphelenilir. Döküntü, diğer viral deri enfeksiyonlarınınkiyle karıştırılabilir.
Teşhis şüphesi varsa, laboratuvar doğrulaması yapılabilir; aşağıdakilerden birini gerektirir:
- Viral DNA için polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)
- Lezyonlarda viral antijenin immünofloresan tespiti
- serolojik testler
- viral kültür
- Tzanck yayması
- Serolojik testlerde, varicella-zoster virüsüne (VZV) karşı IgM antikorlarının tespiti veya VZV’ye karşı antikorlar için negatiften pozitife serokonversiyon, akut enfeksiyonu gösterir.
Korunma
Ender durumlarda, döküntülerin içine kanama olabilir ve bu kan birikimi yüzünden, çocuğun durumu kötüleşir. Bazı çocuklarda, özellikle aspirin verilmişse beyin iltihabı ortaya çıkabilir: 12 yaşından küçük çocuklara, özellikle de suçiçeği geçirmekte olan çocuklara asla aspirin verilmemelidir. Çocuklar yaşlı kişilerle temas ettirilmemelidir.