Soğuk algınlığı, üst solunum yollarında virüs türü mikropların neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyondur. Birçok virüs türü (en sık rinovirüsler ve koronavirüsler) soğuk algınlığına neden olabilir. Soğuk algınlığından burun, boğaz, kulaklar, östaki tüpü, nefes borusu, ses telleri ve akciğerler etkilenir. Soğuk algınlığı en çok okul çağı çocuklarında görülür ve sıklığı yaşla azalır.
Belirti ve Bulguları :
Soğuk algınlığının ilk belirtileri genellikle boğazda takılma hissi, burun akıntısı ve hapşırıktır. Başlangıçta su gibi olan burun akıntısı, bir süre sonra sarı-yeşil renkli ve koyu hale gelir. Çocuklarda boğaz ağrısı, öksürük, başağrısı, ateş, halsizlik, kas ağrıları ve iştahsızlık da görülebilir.
Hastalığın önlenmesi :
Henüz soğuk algınlığına kesin etkili bir aşı bulunmamıştır. Soğuk algınlığına yakalanmamak için, hastalık belirtileri olan kişilerle hastalığın ilk 2. ve 4. günleri arasında temas edilmemesi gerekir. Ancak, çoğu zaman bu mümkün değilir; soğuk algınlığına yakalanan kişiler, henüz hasta olduklarını anlamadan bulaştırıcı döneme girmiş olurlar.
Soğuk algınlığına yakalanan çocuklar, özellikle burun temizliğinden sonra olmak üzere sık sık ellerini yıkamalı, öksürüken ve hapşırırken ağız ve burunlarını kapamalıdırlar. Yorgunken, iyi beslenilmediğinde, serin ve nemli havada kalındığında soğuk algınlığına daha kolay yakalanılacağına dair inanışlar vardır; ancak, bunların gerçek olduğunu destekleyen kesin veri yoktur.
Hastalığın süresi :
Soğuk algınlığı genellikle 7 ile 14 gün arasında iyileşir. Bazen sinüzit, orta kulak iltihabı, larenjit veya bronşit gibi komplikasyonlar nedeniyle hastalığın seyri uzayabilir.
Evde uygulanabilecek tedavi :
Soğuk algınlığının düzelmesi zamana bağlıdır. Bu süre içinde çocuğun istirihat etmesi ve bol sıvı gıda alması (su, meyve suları gibi) gerekir. Genellikle ağrı kesici, dekonjestan ve allerji karşıtı maddeler içeren soğuk algınlığı ilaçları, hastalığı iyileştirmezler; sadece kas ağrısı, burun tıkanıklığı ve başağrısı gibi belirtilerin hafifletilmesine yardımcı olabilirler. Buruna fizyolojik serum (%0.5 konsantrasyonda tuz solüsyonu) damlatılması ve oda havasının bir buhar cihazı ile nemlendirilmesi burun tıkanıklığı şikayetini hafifletebilir.
Tıbbi tedavi :
Genellikle gerekmez.
Doktorunuza ne zaman başvurmalısınız ?
Boğaz ağrısının şiddetlenmesi ve uzun sürmesi, öksürükle koyu balgam gelmesi veya öksürüğün 10 günden uzun sürmesi, 38°C üzerinde ve birkaç günden uzun süren ateş olması, göğüs ağrısı, sık nefes alma, yutma güçlüğü, sıvı gıda alamama, kulak ağrısı, uyuklama hali, boyunda ağrılı şişlikler, dudak, deri veya tırnaklarında morarma belirtilerinden herhangi birinin görülmesi halinde doktorunuza başvurunuz.
Soğuk algınlığını bitkilerle yenin
Doğal Tıp Derneği Başkanı, Aile Hekimi, Ayurveda ve Akupunktur Uzmanı Dr. Ender Saraç, hava değişimi nedeniyle bahar aylarında özellikle üst solunum yollarının bakteri ve virüslere karşı hassas hale geldiğini bildirdi. Bu nedenle hasta olmayı beklemeden bazı kurallara dikkat etmek ve bazı bitkisel takviyeleri almak gerektiğine dikkat çeken Saraç, “Bu dönemde soğuk algınlığına karşı bol ılık ve sıcak su tüketimi, solunum yollarını nemlendiren başta ıhlamur olmak üzere ısırgan, nane, kuşburnu gibi çayları bol içmek yararlıdır. Bedenin soğuk algınlığına karşı direncini artıran zencefil gibi baharatları tüketmekte yararlıdır” dedi.
Soğuk algınlığına karşı pek çok değişik preperatın mevcut olduğuna dikkat çeken Saraç, bunlardan en önemlilerini şöyle sıraladı:
• Kuşburnu özleri: Genelde içerdikleri antosiyaninler ve antigripal özelliklerinden dolayı doğal bir koruyucudur.
• Söğüt kabuğu özü: Salix alba ve diğer söğüt türlerinin kabuğundan elde edilen bir eksterdir. Soğuk algınlığında kırıklığın alınması için yararlıdır.
• Ökaliptus: İyi bir nefes açıcı, solunum yollarını kolaylaştırıcı, oksijenlenmeyi artırıcı, sinüzitte ve solunum spazmlarında yardımcıdır.
• Hidrastis kökü(golden seal): Dokuların kronik veya şiddetli yangısı(iltihabı) durumunda, örneğin sinüzit, saman nezlesi, allerjiler, gastrit, mide ülseri, kolit, ishal, boğaz ağrısı, bademcik iltihabı gibi rahatsızlıklarda yangıyı azaltır. Ateş düşürür, bağışıklık sistemini güçlendirir. Zehirli olduğu için dikkatli kullanılmalıdır.
• Isırgan otu: Doğal bir kan temizleyicidir. Allerjilerde vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için kullanılır. Belli aralarda arada vücudu dinlendirerek kür yapılması yararlıdır.
• Zencefil: Hastalık yapıcı mikroorganizmaları yokedici, iltihap giderici ve vücudu soğuk algınlığına karşı koruyan etkili bir doğal maddedir. Tabletleri mevcuttur. Kurutulmuş toz halde yemeklere serpilebilir. Kurutulmuş köklerinden çay demlenilebilir. Taze şekilde yenerek tüketilebildiği gibi dıştan kompres yapılarak da kullanılabilir.
• Propolis: Arıların yaptığı balmumunda bulunan mucizevi bir maddedir. doğal bir antimikrobiyaldir. Mikropların üremesini engeller.
• Ginseng(Sibirya): Geleneksel Çin tıbbında 2000 yıldır kullanılan bu bitki bünyeyi güçlendirir, cinsel performansı artırır. İçindeki etkili maddeler sayesinde insanların ruhsal ve fiziksel stresle daha iyi başa çıkmalarını sağlar. Sibirya Ginseng´i gıda takviyesi gibi alındığı zaman ise en önemli özelliği yaşlanmaya karşı yararlı olduğu belirtiliyor.
Saraç, doğal maddelerde büyük şifalar gizli olduğuna dikkat çekerek, “Ancak bu bilimsel şekliyle yapılmalı ve tedaviler hekim tarafından yürütülmelidir” dedi. Avrupa ülkeleri ve Amerika´da insanların doğal tıbba yöneldiğini belirten Saraç, ancak Türkiye´nin bu alanda geri kaldığını dile getirdi.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Orhan Özturan, soğuk algınlığı veya gribe şifa sağlayacak bir ilaç bulunmadığını belirterek, bu hastalıklardan korunmak için sık el yıkama alışkanlığı edinilmesi, koyu yeşil, kırmızı ve sarı renkteki meyve ve sebzeler tüketilmesi, her gün bir kase kaymağı alınmış yoğurt yenilmesi önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Özturan, yaptığı açıklamada, kış aylarında, pencerelerin kapalı tutulduğunu ve havalandırmanın kısıtlı yapıldığı kapalı
mekanlarda insanlar birbirlerine daha yakın zaman geçirdiği için soğuk algınlığı ve gribin daha sık görüldüğünü belirtti.
Soğuk algınlığı veya gribe şifa sağlayacak bir ilaç bulunmadığını vurgulayan Özturan, “Bazı ilaçlar ve tavsiyeler sizin kendinizi daha iyi
hissetmenizi sağlamak amacıyla uygulanır. Bu nedenle korunma yöntemleri daha fazla önem kazanır” dedi.
Özturan’ın verdiği bilgiye göre, soğuk algınlığı ve gribe yakalanılmasını azaltacak ve hastaları rahatlatacak 18 tavsiye şöyle:
“-Sık el yıkama alışkanlığı edinin. Ellerine hapşıran hastaların dokunduğu eşyalarda virüsler saatlerce ve hatta günlerce canlı kalabilir. Bu eşyalara dokunan sağlıklı bireylere virüsler bulaşabilir. Elinizi yıkama imkanınız yoksa el temizleyici spreyler kullanın.
Yüz vücuda giriş olduğu için gözler, burun veya ağızla oynama veya dokunma alışkanlığından kaçının. Soğuk algınlığı ve grip virüsleri, sıklıkla yüzle olan temasla bulaşabilir. Hapşırma sonrası ellerinizi yıkamadan önce gözlerinize veya ağzınıza dokunmayın. Bu kurala uyarak, aynı virüsle hastanın tekrar hastalanmasına engel olabilirsiniz.
Burun akıntısını yutmayın, sümkürerek çıkarmaktan kaçınmayın. Bu sizin vücudunuzdan enfeksiyona neden olan mikroorganizmaların atılma yoludur. İki burun deliğini birden tıkayarak sümkürmek, kulağa basınç artışına ve mikropların kulağa kaçmasına neden olabilir. Bu nedenle her bir burun deliğini ayrı ayrı tıkayarak diğerinden sümkürme yapın. Hapşırma ve sümkürme esnasında kağıt mendil kullanın ve bu mendili bir çöp kutusuna atın. Kağıt mendil bulamadığınız takdirde sol elinizin dirseğine doğru hapşırın.
Bol vitamin alın. Vitaminleri ilaç olarak almak yerine koyu yeşil, kırmızı ve sarı renkteki meyve ve sebzeler tüketerek sağlayın. C vitamini
bağışıklık sisteminizi güçlendirerek hastalanmanıza engel olacak veya hastalandığınızda virüslere karşı bağışıklık sisteminize güçlü bir destek sağlayacaktır. Sebze ve meyve yeme imkanınız olmadığı takdirde vitamin hapları tavsiye edilebilir. Çinko, kalsiyum, magnezyum ve demir gibi mineraller de faydalıdır.
Sıcak tavuk suyu çorba, hem sıvı hem de protein alımı için gayet faydalıdır. Çorbanın sıcaklığı burun ve boğaz şikayetlerini azaltır.
Her gün bir kase kaymağı alınmış yoğurt yemenin soğuk algınlığını yüzde 25 oranında azalttığı bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Yoğurdun içindeki faydalı bakterilerin vücudun soğuk algınlığı ve griple girdiği savaşta bağışıklık sistemiyle ilgili maddelerin üretimini uyararak, yararlı olduğu düşünülmektedir.
Sigara içilmemesi önerisi
Burun ve akciğerlerimizi döşeyen örtünün üzerinde ince yapışkan bir sıvı tabakası vardır. Bu tabakayı hareket ettirerek temizliği sağlayan ve saniyede 10 defa hareket eden süpürge gibi tüyler bulunur. Sigara dumanı bu yapışkan sıvıda kurumaya, tüylerde felç meydana getirerek virüslerin temizlenmesine ve solunum yollarından uzaklaştırılmasına engel olur. Bir tek sigaranın içilmesiyle solunum yolu tüylerinde 30-40 dakika kadar felç meydana gelmektedir. Bilimsel çalışmalar sigara kullananların daha ağır ve daha sık soğuk algınlığına ve gribe yakalandıklarını göstermektedir. Sigara dumanı ile aynı mekanda bulunmak dahi tek başına bağışıklık sistemine zarar verebilmektedir.
Alkol kullanımı bağışıklık sistemini çeşitli yollarla baskılar. Ağır alkol bağımlılarında enfeksiyonlar ve komplikasyonları daha sık meydana gelmektedir. Alkol, vücutta su kaybına da neden olarak zarar vermektedir.
Grip mevsiminde kalabalık ortamlardan ve hastalanmış kişilerle yakın ilişkiden kaçının. Tokalaşma, sarılma ve öpüşme yerine Japonlar gibi başınız ile selamlaşın. Eğer onlarla tokalaşmak gibi bir temas zorunluluğu söz konusu olduğunda ilk fırsatta ellerinizi yıkayın.
Hastalandığınızda vücudunuzun enerjisinin önemli bir kısmı bağışıklık sisteminin artan ihtiyacına verileceği için enerji sağlayan sağlıklı gıdalar alınız. Bal, enerji veren, öksürüğü rahatlatan ve mikropları öldürücü tesirleri olan bir gıdadır. Ağızdan alınan içeceklere bal eklenebilir. Ancak bal 1 yaşından küçük çocuklara verilmemelidir.
İstirahatin yararı
Stres ve aşırı yorgunluk bağışıklık sistemini zayıflatan bir faktördür. Stresinizi azaltacak meditasyon, gevşeme egzersizleri ve istirahat yararlıdır. Akşamları erken yatarak bağışıklık sisteminizin hastalıkla mücadelesinde gerekli enerjiyi sağlamalısınız.
Ateşiniz olmadığı sürece egzersizlerinizi ihmal etmeyin. Egzersiz vücut ısısını arttırarak vücudunuzu işgal etmiş olan mikropların tahrip edilmesine yardım eder. Egzersiz sırasında terleme ve bol sıvı alımı ile vücut sıvıları tazelenir, toksinler atılır. Düzenli egzersiz, vücudunuzda soğuk algınlığı ve grip virüsleri ile mücadele eden hücreleri arttırır.
En az 8 bardak su
Vücudunuzun günde 8 su bardağı suya ihtiyacı vardır. Hastalandığınızda en az bu kadar, tercihen daha fazla su içmelisiniz. Ilık su, zencefil, bal, limon, tarçın, adaçayı, ıhlamur, ekinezya çayı gibi içecekler yararlıdır. Süt ve sütlü içecekler vücut salgılarında koyulaşmaya neden olacağı için soğuk algınlığı veya grip durumunda içilmemelidir.
Havanın durumuna göre terlemeyecek ve üşümeyecek şekilde giyiminizi ayarlayın. Serin ortamlarda başlık, bere, boğazlı kazak, yünlü çorap giyilebilir. Ilık ortamlarda fazla giysiler çıkarılmalıdır. Soğuğa maruz kalma ve/veya ıslanma bağışıklık sisteminde zayıflamaya neden olur. Eğer soğuğa maruz kaldıysanız veya yağmurla ıslandıysanız en kısa zamanda vücudunuzu ısıtmalı ve kurulanmalısınız.
Buhar banyosu, sıcak bir hamam veya sauna ortamı çok yararlı olabilir.
İlave bir yastık kullanmanız burun tıkanıklığınızı azaltarak, daha rahat bir uyku sağlayacaktır.
Soğuk algınlığı ve grip hastalıkları virüsler tarafından meydana geldiği için antibiyotikler etkili değildir, kullanılmamalıdır. Antigripal ilaçlar alınabilir. Ancak 5-7 gün sonra durumunuz düzelmediği takdirde bakteriyel enfeksiyonlar gelişebildiği için antibiyotikler kullanılabilir.
Grip aşısı her yıl kendini değişikliğe uğratan grip virüsüne karşı yeniden üretilen bir aşıdır. Eylül-Ekim ayları yapılması için en uygun bir
zamandır. Kronik hastalığı, bağışıklık sistemi zayıf olanlara ve yaşlılara mutlaka yapılmalıdır.
Soğuk algınlığı veya gripli durumda uçak yolculuğu sırasında özellikle inişte östaki tüpünün kulak basıncını dengeleyememesi nedeniyle ciddi kulak rahatsızlıkları meydana gelebilir.”
Ahmet
Propolis ve diğer doğal Ürünleri temin etmek isteyenler bu numaradan bana ulaşabilirler.
05547517540
Seda SUBAY
ALLAH sizden razı olsun.Teşekkürler.