Dünya Sağlık Teşkilatı’nın verilerine göre, tüm hastalıklar arasında en çok rastlanılanlar romatizmal rahatsızlıklar. Bunların teşhis ve tedavisi ise, kimi zaman bilimsel, kimi zaman bilim dışı yöntemlerle yapılıyor. “Neden romatizmal hastalıklar da, tek başına romatizma değil?” diye. Cevabı çok basit. Türk halkında genelde şöyle bir kanı var: Ağrılı olan her vücut bölgesinde romatizma vardır ve romatizmaya yakalanan kişinin bir daha tedavi olmasına olanak yoktur. Oysa, romatizmal hastalıkları çeşitli sınıflara ayırmak mümkün ve farklı sınıflara mensup hastalıkların da gerek belirtileri, gerekse tedavileri çok farklı. Durum böyle olunca romatizmal hastalıkların tedavilerinin tam ve etkili bir şekilde yapılabilmesi için, teşhisin erkenden ve doğru bir şekilde konulması gerekiyor. “Romatizmaya yakalanmaktan değil, geç kalmaktan korkun!.”
Neden romatizma ?
Romatizmaların ortaya çıkışıyla ilgili kesin nedenler ne yazık ki bugün bile bilinemiyor. Ancak mikrobik romatizmalar, akut ateşli romatizma ve gut gibi bazı hastalıkların nedenleri somut bir şekilde tanımlanabiliyor. Diğer hastalıkların pek çoğunda hastalığın ortaya çıkmasına neden olan etkenleri tanımlamak mümkün. Bunların arasında da yaş, cinsiyet, kalıtım, psikolojik faktörler, kaza ve zedelenmeler, bazı ilaçlar, coğrafi bölgeler ve iklimi sayabiliriz. Romatizmal hastalıkların oluşumunu etkileyen iki mekanizma var: İltihabi olan ve iltihabi olmayan. Fakat oluşum mekanizması ne olursa olsun, romatizmal hastalıkların hemen hemen hepsi, eklemler, kaslar, kirişler, bağlar, kemik, kalp ve damarlar başta olmak üzere, vücuttaki doku ve organların çoğunu tutuyor. Tabii bunların başında da bu hareket sistemini oluşturan. Yapılar geliyor.
Romatizmal hastalıklar deyince ne anlıyoruz ?
Romatizmal hastalıkları dört ana gruba ayırmak mümkün. Bunlar, yumuşak doku romatizmaları, eklem romatizmaları, iç organ ramatizmaları ve karışık tipteki romatizmalar. Bu şekilde adlandırdığımızda pek fazla anlam ifade etmese de, aslında her türe, duymaya oldukça alışkın olduğumuz rahatsızlıklar dahil. Bunlardan yumuşak doku romatizmaları, selülitleri (evet, yanlış duymadınız, selülitler de bir çeşit romatizma!), omuz eklemindeki sorunları ve öğrencilerin sürekli dirseklerini sıraya sürtmelerinden oluşan bozukluklar türündeki rahatsızlıkları içeriyor. Akut eklem romatizması ise, üst solunum yollarındaki enfeksiyonlardan sonra başlayan ve özellikle eklem ve kalp iltihabı yapan bir hastalık. Bütün bunların yanısıra, halk arasında “romatizma” denince ilk akla gelen hastalık, ilerleyici kronik romatoid. Bu hastalık, özellikle kol-bacak eklemlerini tutan iltihabi, uzun süreli ve ilerleyici bir tür. Aslında bu hastalığın kesin nedeni bilinmiyor. Tıptaki adı “romatoid artrit” olan kronik romatizmanın, 16 yaşına kadar ortaya çıkanına, çocukluk çağı romatoid artriti adı veriliyor. Hastalık genellikle sinsi bir şekilde başlıyor ve ağır ilerliyor. En sık görülen belirtiler arasında hafif ateş, iştahsızlık, halsizlik ve zayıflama sayılabilir.
Tedavinin ilk şartı erken teşhis
Uzmanlara göre tedavinin başarısını garantileyen ilk şart erken teşhis Kalp romatizmasının en önemli tedavisi istirahat ve vücudu yeni mikrobik enfeksiyonlardan korumak. Bu adada vücuttaki streptokokların neden olduğu enfeksiyonu iyileştirmek için antibiyotik tedavisi uygulanıyor. Romatizma tiplerinin en korkulanı olan kalp romatizmasının tedavisi için şunlar söyleniyor. “Tedavide aspirin ve kortizon dışı antiromatizmal ilaçların yanısıra koruyucu olarak depo-penisilin enjeksiyon uygulanır. Ancak ayda bir kez uygulanan penisilin tedavisine başlamadan önce hastaya mutlaka test yapılmalıdır. Bunun dışında çok ender olarak kortizona başvurulur. Eğer kalp romatizması akut bir şekilde seyrediyor ise, hekim kortizon tedavisine gerek görebilir.”
Romatizmal hastalıklardan korunma
Romatizmal hastalıklardan korunma ve ilerleyişini önlemek mümkün. Uzmanlara göre romatizmal hastalıklardan korunmanın önde gelen koşulu sağlımızı genel olarak dikkat ve özen göstermek. Romatizmaya yol açan bir mikrop olan streptokok, boğazda yaşıyor. Aynı evde yaşayanlardan kolayca birbirlerine geçebilen streptokok, boğazda yaşıyor. Aynı evde yaşayanlardan kolayca birbirlerine geçebilen streptokok romatizmal hastalıklara neden olan önemli etkenlerden biri. Romatizmal hastalıklar cinsel ilişki ile bulaşan mikroplar yoluyla da ortaya çıkabiliyor. Özellikle frengi ve reiter hastalığına bağlı romatizmalara sıkça rastlanıyor. Aşırı kilo da romatizmanın gelişimini hızlandıran etkenler arasında yer alıyor. Normalde erişkin bir erkekte vücudun yüzde 20’si, erişkin bir kadında yüzde 25’i yağdır. Bu oranların aşılanması ise sağlıksızlık ve şişmanlık belirtisi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle uzmanlar romatizmal hastalıklardan korunmak için yapılacak işlerin başında, aşırı kilo almamak gerektiğini belirtiyorlar. Romatizmaya neden olan bir diğer etken de doğuştan kalça çıkıklarına bağlı olarak görülen kireçlenmeler.
Çocuklarda romatizma
Çocuklarda romatizmanın başlangıç çağı, çoğunlukla 1-3 ve 8-12 yaşları arası. Romatizmanın kız çocuklarında erkeklere oranla 2 kat daha fazla görüldüğü söyleniyorsa da, istatistikler ülkemizdeki erkek çocuklarının hastalığa daha çok yakalandıklarını gösteriyor. Çocuk romatoid artriti iç organları tutan iltihabi bir hastalık. Hastalık ateş, zayıflama ve iç organ tutulmasının görüldüğü sistemik tipi olabileceği gibi, eklemlerin bir çoğunun veya daha azının tutulması ile de kendini gösterebiliyor. Çocuk romatoid artriti aniden başlayabileceği gibi sinsi sinsi de gelişebilir. Çocuklarda erişkinlerden farklı olarak en çok eklem dizlerde tutulma vardır. Eklemlerdeki hastalık bazen tek bir bölgenin gelişmesine engel olarak uzuvların kısa kalmasına yol açabilir Bu belirtilerin dışında, ateş, terleme halsizlik, zayıflama ve deri döküntüsüne rastlanır. Dalak ve karaciğerde büyümeye yol açabilir.
ASO testi nedir ?
ASO Beta hemolitik streptokokların vücuttaki miktarını gösteri. Kan testleri ile anlaşılır. ASO’nin normal düzeyi 200’dür. 300’ün üzerine çıktığı anda vücuttaki streptokok miktarının arttığı ve romatizma ile karşı karşıya bulunabileceği akla gelir. Ancak ASO yüksekliği romatizma teşhisi için yeterli değil. Bununla beraber, kanın çökme hızı(sedimantasyon), vücuttaki iltihabı gösteren tahlillerden biri olan CPR’nin de yükselmesi ve eklem romatizması bulgularına bakılması gerekir. Eğer tüm bunlar olumlu çıkarsa romatizma teşhisi konulabilir.