Laparoskopik cerrahi , küçük bir video kamera sistemi ve özel geliştirilmiş cerrahi el aletleri yardımıyla dokulara en az hasar verecek şekilde operasyonları gerçekleştirmeyi amaçlayan bir cerrahi yöntemdir.
Geleneksel açık cerrahi yöntemde operasyonun yapılacağı organ veya dokulara ulaşabilmek için değişik büyüklüklerde kesiler yapılır. Ve cerrahi işlem bu kesiler içinden direkt olarak uygulanır.
Laparoskopik cerahide ise “port” adını verdiğimiz 5mm-10mm çapındaki küçük deliklerden “trokar” denilen içi boş boru şeklinde aletler karın cildinden batına sokulur ve bu trokarlardan geçebilen özel aletler yardımıyla, batın dışından operasyon yapılır. Aletlerin batın içine güvenle sokulabilmesi ve organlara hasar vermemesi için, öncelikle batın boşluğuna özel bir iğne( veres iğnesi) yardımı ile karbondioksit gazı doldurularak kapalı bir boşluk oluşturulur. Göbek hizasından batına trokar yerleştirilip içinden görüntüyü sağlayacak optik cihaz (endoskop) geçirilir. Endoskop kuvvetli bir ışık kaynağı ile ilişkilidir ve batın içi görüntüsünü özel geliştirilmiş küçük bir video-kamera sistemi ile vücut dışına monitöre yansıtır. Operasyon monitörden tüm operasyon ekibi ve izleyiciler tarafından görülebilir ve video recorder ile kayıt edilebilir. Endoskop cerrahın çalışma alanına doğru yönlendirilebilir. Küçük damar ve kanallar 16-20 kez büyük görülebilir, bu da operasyonun daha güvenli yapılmasını sağlar.
Avantajları:
Geniş doku kesilmeleri olmadığından daha küçük bir yara izi kalır, kanama olmaz veya en az miktardadır.
Ameliyat sonrası ağrı en az seviyededir.
Geniş kesiler olmadığından enfeksiyon oranı daha düşüktür.
İyileşme daha çabuk olur. İş güç kaybı en az düzeye iner.
Yara yerinde fıtıklaşma şansı azaltılmış olur.
Deneyimli ekipce uygulandığında daha güvenli bir yöntemdir. Operasyon sırasında zorlukla karşılaşıldığında tekrar açık cerrahi yömteme dönme şansı devam eder.
Dezavantajları:
Avantajlarının yanında ileri teknoloji ürünü özel araç ve gereçler ve iyi yetişmiş ekip gerektirir. Yeterli deneyimi olmayan ellerde komplikasyon oranı da artar. Operasyonda kullanılan aletlerin çoğu bir kez kullanılan ve atılan (disposable) aletler olduğundan maliyeti yüksektir.
Bu yöntem ilk defa safra kesesi ameliyatlarında uygulanmış, sonraları kasık fıtıkları, apandisitler, mide ameliyatları, karın içi kistler laparoskopik olarak ameliyat edilmişlerdir. Günümüzde ise hemen hemen bütün ameliyatlarda laparoskopik cerrahi uygulanabilmektedir.
Dr.Turgay Çetin
Ürolojide Laparoskopik Cerrahi
Bu bölümde minimal invaziv cerrahi olarak kabul edilen laparoskopik cerrahi ve ürolojik hastalıklarda yapılan laparoskopik ameliyatlar hakkında detaylı bilgi verilmektedir
Laparoskopik cerrahi nedir?
Türkiye’de olduğu gibi, çalışmakta olduğum Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nında da laparoskopik ürolojik cerrahilerin hikayesi yakın geçmişde önem kazanmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Laparoskopi, karın içi ya da leğen kemiğindeki organların cerrahi tedavisinde, geniş ameliyat kesileri (20 cm dolayında) yerine, birkaç adet -4 yada 5 adet- küçük (0.5-1 cm) deliklerden yerleştirilen borucuklardan (ki biz bunlara trokar diyoruz) bir kameraya bağlı olan teleskop ile elde edilen görüntü eşliğinde uzun-ince ameliyat ekipmanları ile yapılan ameliyat tekniğidir (şekil-1). Ayrıca laparoskopik cerrahide, ameliyat edilecek organların- böbrek, prostat, üreter ve böbreküstü bezi gibi- rahatlıkla görülebilmesini sağlayan, borucukların birinden yerleştirilen yüksek rezolüsyonlu teleskoptur. Bu teleskop ile karın içindeki organların görüntüsü teleskoba monte edilmiş ufak kamera sistemi ile bir ekrana yansıtılarak (şekil-2), organın yaklaşık 10 kat büyütülmüş görüntüsü eşliğinde cerrahi gerçekleştirilir.
Laparoskopik cerrahide kullanılan bu ufak kesiler nedeniyle, laparoskopik cerrahi sonrası, açık cerrahideki geniş ameliyat kesilerine göre, çok az rahatsızlık ve ağrı olmakta ve kozmetik açıdan daha iyi bir görünüm sağlanmaktadır. Laparoskopi ile ameliyat sonrası ameliyat ağrısı ve bu nedenle ağrı kesici kullanımı, hastanede yatış süresi ve iyileşme süresi oldukça azalmaktadır. Laparoskopik cerrahi de açık cerrahi gibi genel anestezi (narkoz) altında yapılmaktadır.
Laparoskopik cerrahi, hastalar için açık cerrahiye göre daha kolaylıklar sağlayan bir teknik olmasına rağmen, uygulanması için oldukça deneyim ve özellikle bu konu üzerinde edinilmiş eğitimi gerektirmektedir.
Şekil-1:
Şekil-2a: Böbrek kisti çevre dokulardan ayrılarak net şekilde değerlendirilir
Şekil-2b: Böbrek kistinin duvarı çıkartılır ve bu şekilde bir daha kist oluşmaz.
Laparoskopik cerrahi ile ne gibi faydalar edinilecektir?
Hastalar açısından, açık cerrahi ile karşılaştırıldığında araştırmalarda belirlenmiş birçok fayda sağlanmaktadır.
*Daha az ameliyat sonrası ağrı
*Daha az kanama
*Daha kısa hastanede kalış süresi
*Kabul edilebilir kozmetik görünüm/küçük ameliyat yara izi
*Günlük aktivite ve çalışma yaşantısına erken dönüş
Laparoskopik cerrahi endikasyonları(uygulanabilir durumlar)
Laparoskopi ürolojideki birçok cerrahi girişimde uygulanabilir bir tekniktir. Gerçekten, karınzarı dış bölümünde yer alan ürolojik organların (böbrek, böbreküstü bezi, üreter, prostat, anadamar lenf bezlerinin cerrahi olarak çıkarılması giderek artan şekilde kabul gördüğü gibi, daha az hasar ve ağrı avantajları ile zamanımızda laparoskopik olarak yapılabilmektedir. Miminal invaziv (daha az yaralayıcı) cerrahi olarak kabul edilen laparoskopik cerrahi, tüm dünyadaki gelişmiş merkezlerde, açık cerrahiden daha sık uygulanır hale gelmektedir.
Ürolojide sıklıkla uygulandığı hastalıklar:
� Prostat kanseri (Laparoskopik Radikal Prostatektomi)
� Böbrek kanseri (Laparoskopik Radikal nefrektomi)
� Testis kanseri (Laparoskopik Retroperitoneal Lenfadenektomi)
� Mesane kanseri (Laparoskopik Radikal Sistektomi)
� Böbrek çıkış darlıkları-UPJ darlığı- (Laparoskopik Pyeloplasti)
� Fonksiyon kaybına uğramış böbreklerin çıkartılması (Laparoskopik Nefrektomi)
� Böbrek üstü bezi (adrenal) tümörleri (Laparoskopik Adrenalektomi)
Laparoskopik cerrahinin uygulanmaması gereken durumlar
Laparoskopik cerrahinin uygulanmasında kesin sakıncalı olan durumlar, düzeltilemeyen kanama hastalıkları, barsak tıkanıklıkları, karın duvarında aktif infeksiyonlar ve karın zarına yayılmış kanserler ve karın zarı içinde su toplamış hastalardadır. Göreceli olan sakıncalı durumlar aşırı şişmanlık, karın ve leğen kemiği organlarında önceden geçirilmiş büyük ameliyat, gebelik, ağır solunum yetersizliği, ağır kalp atım bozuklukları, kalp hastalıklarıdır
Laparoskopik cerrahi komplikasyonları
Rutin olarak laparoskopik cerrahi uygulayan tecrübeli ve eğitimli cerrahlar tarafından yapılan girişimlerde komplikasyonlar düşüktür. Laparoskopik cerrahide yaklaşık komplikasyon oranı %5�dir. Laparoskopik cerrahi sırasında görülebilen ölüm oranı yaklaşık %0.3; açık ameliyata geçme olasılığı ise yaklaşık %1-5�dir.
Ürolojik hastalıkları içeren organlarımız şekil-3�de görülen organlardan oluşmaktadır. Ürolojik hastalıklarda uygulanan laparoskopik cerrahi hakkında bilgilerin içinde hastalıkların genel bilgileri, endikasyonları, teknik özellikleri ve komplikasyonlar konusunda gerekli detay bulunmaktadır.
Şekil-3
İdrar yolu sistemi ve erkek genital sistemleri oluşturan dolayısıyla ürolojide hastalıkları ve tedavileri ile ilgilendiğimiz organlarımız organlarımız
Ürolojik hastalıklarda uygulanan laparoskopik cerrahiler nelerdir?
PROSTAT
Prostat kanseri
Laparoskopik radikal prostatektomi
BÖBREK
Böbrek Kanseri
Laparoskopik radikal nefrektomi
Laparoskopik parsiyel nefrektomi
Fonksiyonsuz böbrek
Laparoskopik basit nefrektomi
Böbrek kisti
Laparoskopik böbrek kist dekortikasyonu
ÜÜreteropelvik bileşke darlığı (Böbrek çıkış darlığı)
Laparoskopik pyeloplasti
TESTİS
Testis Kanseri
Laparoskopik retroperitoneal lenfadenektomi
ınmemiş testis
ıntraabdominal laparoskopik eksplorasyon ve orşiopeksi
SURRENAL
Böbreküstü bezi tümörleri
Laparoskopik surrenalektomi
MESANE
Mesane tümörü
Laparoskopik radikal sistektomi ve üriner diversiyon
Mesane divertikülü
Laparoskopik divertikülektomi
Sistosel-rektosel (Mesane sarkması)
Laparoskopik sakrokolpopeksi
Prof.Dr.Tibet Erdoğru
Üroloji uzmanı
Çocuklarda Laparoskopik Cerrahi Uygulama
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Hastanesi’nde bir ilk gerçekleştirildi. Hastanede küçük yaş grubu hastalarda laparoskopik cerrahi uygulamasıyla hem ağrıda azalma, hem de hastane yatış süresinde kısalma sağlandı
07 Temmuz 2009 Salı 10:22
MERSİN (İHA) – Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Hastanesi’nde bir ilk gerçekleştirildi. Hastanede küçük yaş grubu hastalarda laparoskopik cerrahi uygulamasıyla hem ağrıda azalma, hem de hastane yatış süresinde kısalma sağlandı.
MEÜ Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı tarafından, ‘Çocuk Hastalarda Laparoskopik Uygulamalarda Güncel Yaklaşım’ konulu bir çalıştay gerçekleştirildi. Söz konusu çalıştayla birlikte aynı zamanda da bir ilke imza atıldı. Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Hastanesi’nde yatan ve gastroözefageal antireflü ile splenektomi/kolesistektomi gibi şikayeti bulunan toplam 4 çocuk hastada ilk kez laparoskopik cerrahi uygulaması yapıldı. İlk kez süt çocukluğu ve erken çocukluk dönemi gibi küçük yaş grubu hastalarda laparoskopik cerrahi uygulamasındaysa önemli bir başarı sağlandığı kaydedildi.
Gerçekleştirilen ameliyata ise; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydın Yağmurlu’nun yanı sıra MEÜ Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Ali Naycı, Doç. Dr. Dinçer Avlan, Yrd. Doç Dr. Gökhan Gündoğdu ve Araştırma Görevlisi Dr. Ozan Karak, MEÜ Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Handan Birbiçer ve Araştırma Görevlisi Dr. Türkan Altun, Dr. Yücel Uğuz’un katıldığı açıklandı. Laparoskopik uygulamaların ise; ameliyat sonrası ağrıda azalma, hastane yatış süresinde kısalma, karın içi yapışıklarında azalma ve kozmetik iyileşme gibi açık cerrahilere göre pek çok üstünlüğü bulunduğuna dikkat çekiliyor.
İHA
Jinekolojide laparoskopi
Laparoskopi Nedir ?
Laparoskopi, karın içini, optik bir cihaz kullanarak gözlemlemektir. Bu cihaz 1 cm.lik göbek altı küçük bir kesiden karın içine yerleştirilir. Karın içini aydınlatarak, rahim, yumurtalık ve tüpleri ilgilendiren hastalık veya problemleri doğrudan gözlemleme ve de gerekirse aynı anda karın alt bölgesinde açılan 3 – 5 mm ‘lik deliklerden içeri sokulan yardımcı aletler ile tedavi olanağı da verir. Halk arasında kansız ya da bıçaksız ameliyat olarak da bilinir. Endoskopi terimi ise bu tür kamera ile içe bakma ve aynı şekilde ameliyat kesisi yapmadan tedavi uygulama işlemlerine verilen genel isimdir. Kadın Hastalıkları alanında uygulanan iki temel endoskopi yöntemi laparoskopi ve histeroskopidir.
Laparoskopi Ne Zaman Yapılır?
Aslında Laparoskopi genel cerrahide ve diğer bazı cerrahi branşlarda da kullanılmasına karşın burada verilecek olan bilgiler Kadın Hastalıklarını ilgilendirmektedir. Laparoskopi, jinekolojide, pek çok farklı amaçla yapılabilir. Hatta denilebilir ki kanser ameliyatları da dahil olmak üzere her türlü jinekolojik cerrahi girişimi yapma olanağı vardır. En sık olarak, jinekologlar tarafından gebe kalmada güçlük çeken infertil hastaların takip ve tedavileri esnasında gebe kalmalarına engel olacak bir problemin var olup olmadığını araştırmak amacıyla yapılır.
Örneğin, karın içersinde oluşan ve kadının tüplerinin fonksiyon görmesine engel olan yapışıklıklar, önceki bir ameliyattan, geçirilmiş bir iltihabi hastalıktan veya endometriozis hastalığından kaynaklanmış olabilir. Yapışıklıklar, tüp-yumurtalık ilişkisini, tüpün rahat hareket ederek atılan yumurtayı yakalamasını engeller. Bu nedenle de tedavi edilmelidir. Bunun dışında karın içersinde yer aldığı düşünülen kist, myom, dış gebelik gibi değişik problemlerin kesin tanısında ve de tedavisinde rahatlıkla kullanılmaktadır. Yine ailesini tamamlamış ve başka gebelik arzulamayan bayanlarda tüplerin (kanalların) bağlanması amacıyla da sıklıkla uygulanmaktadır. Laparoskopi, genel anestezi altında ve ameliyathanede yapılır. Kullanılan aletler ise bu amaç için özel olarak hazırlanmış cihazlardır. Laparoskopik işlemlerin en büyük faydalarından birisi operasyon sonrası günlük yaşama kısa sürede dönebilmektir. Hasta genellikle aynı gün taburcu olur. Açık ameliyata kıyasla çok daha kısa sürede iyileşme, daha az ağrı ve daha az enfeksiyon (iltihaplanma) riski gibi avantajları vardır.
Laparoskopi işlemi ne kadar sürer?
Laparoskopi, tanısal amaçlı yapılmış ise oldukça kısa bir sürede yaklaşık olarak 20-25 dakikada sonuçlanır. Fakat hastanın operasyon için hazırlanması, uyutulup, uyandırılması ortalama 30-35 dakikalık bir süreyi gerektirecektir. eğer tedavi edici bir işlem uygulanacak ise tedavinin şekline göre, saatlerce süren laparoskopiler de olabilir. Örneğin laparoskopi ile myom çıkarılması operasyonu ortalama 45 dakika sürmesine karşın, rahim alınması operasyonu, yapan kişinin tecrübesine göre 1-2,5 saat kadar sürebilir. Eğer gerekirse, birçok kez laparoskopi olunabilir. Özellikle, laparoskopi sırasında tedavi uygulanmışsa tedavinin ne kadar etkili olduğunu görmek amacıyla, altı ay ara ile ikinci veya üçüncü kez laparoskopi de yapılabilir. Gelecekte muhtemelen jinekolojik operasyonların çok büyük çoğunluğu laparoskopik olarak yapılacaktır. Elbette her cerrahi girişim gibi laparoskopinin de kendine özgü komplikasyonları olabilir. Komşu organ zedelenmeleri, kanama ve enfeksiyon (iltihaplanma) riski söz konusudur. Ancak tecrübeli ve dikkatli ellerde, bu tür problemler % 1’den daha az oranda görülecektir.
Doç.Dr.Selman Laçin
jinekolog
Cengiz
Iyi aksamlar hocam, yakin zamanda Feokromoztyom ameliyati olacagim . yaklasik 3,5×4 cm byüklügünde böbreküstü bezinde kist var, Acaba Ürolojimi yoksa Endokronoloji chirgurgy mi bu ameliyati daha iyi yapar ? Ben Amelyiati Hedelberg Hastanesinde olacagim, Almanyada yasiyorum. yardimci oluraniz sevinirim, Cengist@hotmail.de
Iyi calismalar Cengiz