Kadınların uyarılma ve orgazm sorunları Rehberi
Cinsel işlev bozukluklarını cinsel yanıt aşamalarına uygun olarak sınıflandırırız. Bir önceki aşamadaki bozukluk, sonraki aşamadaki yanıtı da etkileyecektir. Cinsel isteğimiz olmadığında, cinsel etkinliğe girişsek bile, cinsel açıdan uyarılmamız ve orgazm olmamız zor olacaktır. Uyarılma ve orgazm bozukluklarına kadınlarda sık rastlanır. Öte yandan, cinsel ilişkiden zevk almadığını ya da orgazm olamadığını söyleyen kadınların çoğunda, cinsel ilişkinin süre ve biçim özelliklerinin uyarılma ve orgazm ortaya çıkarmak için yetersiz olduğunu görürüz. Bu kadınların bir bölümünde, cinsel ilişki süresinin kısalması, cinsel organların doğrudan uyarılmaması gibi, kadında uyarılma sorunu yarattığı bilinen özellikler kendi istekleri ile oluşmuştur.
cinsel deneyimler
Cinsel isteğimiz, cinsellikle ilgilendikçe artabildiği gibi, yaşanan cinsellikten alınan haz arttıkça da artacaktır. Burada haz almama ve haz yaratabilecek cinsel deneyimleri engelleme arasında oluşan kısır döngü, cinsel sorunun hem oluşmasını hem de sürmesini sağlamaktadır. Bu durumu aşmak için, öncelikle, kadının yaşamda cinselliğin önemini kabul etmesi, cinsel hazzı ve uyarılmayı, eşini memnun etmek için değil, kendisi için istemesi ve bu çabanın sorumluluğunu alması gerekir. Unutmamalıdır ki, cinsel ilişki iki insanın birlikte haz ürettikleri bir süreçtir. Cinsel tedavi oturumlarında da, teknik beceriler öğretilmeden önce, bu kavramlar tartışılmaktadır.
Cinsel ilişki, eşler arasındaki genel ilişkinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Genel iletişimdeki aksaklıklar, çatışmalar cinsel ilişkinin her boyutunu etkileyebildiği gibi, cinsel isteği, uyarılmayı ve orgazmı da bozabilir. Bu çatışmalar çözümlenmeden, cinsellikte önemli bir değişiklik beklenmemelidir. Gebelik gibi doğal süreçler, hormonlarda yarattıkları değişiklikler nedeniyle cinsel yaşamı bir süre için etkileyebilir. Çift, gebelik ve yeni doğan bebeğin ilk aylarında, cinsel yaşamlarının farklı olabileceğini kabul etmelidir. Çeşitli hastalıklar ve bunların tedavisi için kullanılması gereken bazı ilaçlar, cinsel işlevin her aşamasında geçici bozukluklar yaratabilir. Örneğin depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların çoğunun, kadında cinsel uyarılmayı, ıslanmayı önleyici ve orgazmı geciktirici yan etkileri vardır.
Kadın bu yan etkiler konusunda bilgilendirilmişse, ilaç kullanması gereken dönemde ıslanmayı sağlamak için jel kullanımı yardımcı olabilir. Hastalık ya da ilaç kullanımı sırasında, belirgin ve yaygın uyarılma ve orgazm bozuklukları ortaya çıktığında ise, durumu doktoruna mutlaka açıklamalı, birlikte bir çözüm bulunmalıdır.
Kadınların uyarılma ve orgazm sorunlarının çoğunda, sevişme özellikleri uygun değildir.
“Kadın cinsel organları ve işlevleri” isimli yazımda, ayrıntılı olarak anlatıldığı gibi, kadın orgazmının tetiğini çeken klitoristir. Kadın cinsel organlarının en duyarlı bölümü olan klitoris, dışarıda, küçük ve büyük dudakların birleştiği yerde bulunur. Vajinanın ise, iç üçte ikilik bölümü duyarsızdır, yalnızca dış üçte birlik bölümünde sinir uçları vardır. Cinsel birleşme sırasında, vajinanın dış üçte birlik kısmındaki uyarılar, aradaki kas ve sinir bağlantıları yoluyla klitorise iletilir. Ancak bu dolaylı uyarı her kadının orgazm olmasına yetmez. Bazı kadınlar cinsel birleşme öncesinde doğrudan klitoris uyarısı yeterli ise, birleşme sırasında uyarının dolaylı olarak devam etmesi ile orgazm olabilir. Bazı kadınların ise cinsel birleşme sırasında da doğrudan klitoris uyarısının sürmesine gereksinimi vardır. Yani fizyolojik olarak cinsel birleşme, kadının cinsel uyarılması için en uygun durum değildir. Ön sevişmenin kısa olduğu, doğrudan klitorisin uyarılmadığı, hızla cinsel birleşmeye girişilen cinsel ilişkilerde, kadınların orgazm olma olasılığı da çok düşüktür.
Bu temel fizyolojik bilgiler ışığında, cinsel sorunu olan kadının yeterli ve uygun uyarı alıp almadığı büyük önem taşır. Önemli olan klitoris uyarısının uygun şekilde, yaygın, ritmik, kesintisiz ve yeterli süre yapılmasıdır.
Cinsel sorunu olan kadının, genel sağlık durumu ve cinsel eşiyle ilişkisi kadar, kendi bedeninin cinselliği ile ilişkisi de önemlidir.
Kadının kendi cinsel organlarını, bedeninin tepkilerini tanıyıp tanımadığı, kendini cinsel bakımdan uyarmayı bilip bilmediği, bedeninin hangi uyarıya nasıl bir cinsel yanıt verdiğinin farkında olup olmadığı, yaşamı boyunca herhangi bir şekilde orgazm olup olmadığı önem taşır. Orgazmı hiç yaşamamış bir kadına tanımlamak çok zordur, ama her kadın orgazm olduğunda bunun ne olduğunu algılayabilir. Her kadın, kendisine haz alma izni verdiğinde, uygun şekilde ve yeterli süre uyarıldığında orgazm olabilir.
Kadın cinselliğinin fizyolojisi konusundaki bilgilerimiz ışığında, kadınların en kolay ve en kısa zamanda, klitorise kendileri doğrudan uyarı vererek, yani masturbasyon yaparak orgazm olurlar, diyebiliriz.
Bu kolaylıkta, uyarıyı verenle alanın aynı kişi olmasının önemli rolü vardır. Kadın klitoris uyarısı için, yalnızca elini ya da sürtme sağlayan bir cismi, akan suyu ya da vibratör gibi yardımcı bir aracı kullanabilir. Klitoris uyarısı sırasında, cinsel fantezi kurabilir veya yardımcı erotik materyal kullanabilir. Ayrıntılar ne olursa olsun, önemli olan, klitorisin uygun şekilde ve yeterli süre uyarılmasıdır. Yeterli süre, her kadın için değişiklik gösterir. Birkaç dakika ya da bir saatten uzun olabilir. Kadının deneyimi arttıkça, sürenin kısalması beklenir. Burada en uygun uyarıların öğrenilmesi söz konusudur. Klitoral uyarı ile cinsel haz duyumu oluştuğunda bazı kadınlar, olumsuz duygular tanımlayarak, uyarıyı kesme eğilimi gösterebilir. Uyarı yeterince sürdürülmediğinde, orgazm ortaya çıkmayacaktır.
Orgazm sorunlarının değişik şiddette çeşitli tipleri vardır.
Bunları, hiç orgazm olamama, yalnızca masturbasyon ile orgazm olup cinsel eşle girişilen etkinliklerde orgazm olamama, cinsel birleşme ile orgazm olamama şeklinde derecelendirebiliriz. Yaşamı boyunca hiç orgazm olmamış bir kadın, büyük olasılıkla kendi cinsel organlarını tanımıyor ve cinsel yanıt oluşturacak uyarıyı hiç almamış demektir. Cinselliğe karşı genel bakışı ya da yaygın tabular nedeniyle masturbasyon deneyimi yoktur. Oysa, masturbasyonu kendi bedenimizin cinsel tepkilerini ve cinsel hazzı tanımakta ilk adım sayabiliriz.
Cinsel deneyimimiz adım adım geliştikçe, kendi bedenimizi bir başkasının bedeniyle paylaşarak haz almayı, yani fiziksel anlamda cinselliği öğreniriz. Kişiler arasındaki ilişkiye duygusal boyut eklendiğinde, fiziksel hazları zenginleştiren sevişmeler oluşur. Ancak duygular kendi başlarına işlevsel ve doyumlu bir cinsel beraberlik yaratmaya yetmeyebilir. Duygularımızı yaşarız, ortaya çıkmalarını ya da yok olmalarını sağlayamayız. Ama davranışlarımızı kendimiz yönetiriz, öğrenebilir ve değiştirebiliriz. Unutulmamalıdır ki, cinsel ilişkinin de teknik yanı öğrenilerek gelişir.
Kadın masturbasyon ile orgazm olabiliyor, ama cinsel eşle girişilen etkinliklerde orgazm olamıyorsa, sorunun şiddetinin daha az olduğunu söyleyebiliriz.
Bu durumda kadının yeni bir şey öğrenmesi değil, bildiği, tanıdığı bir şeyi, başka bir konumda uygulaması gerekecektir. Kadın cinsel etkinliklerde, hem eşine klitoris uyarısının nasıl yapılması gerektiği konusunda yol gösterebilir, hem de kendisi klitorisin uyarılmasını sağlayabilir. Sevişme sırasında, klitoris yeterince doğrudan uyarı aldıktan sonra girişilen cinsel birleşmede, dolaylı olarak klitorise iletilen uyarılarla orgazm olabilir. Cinsel birleşmeye geçildiğinde, yani doğrudan klitoris uyarısı kesildiğinde, orgazm olamıyorsa, iki çözüm yolu vardır: Ya birleşmeden önceki uyarı ile orgazm olur ya da birleşme sırasında aynı zamanda klitoris uyarılmaya devam edilebilir. Elbette burada erkeğin boşalma denetiminin de önemi vardır. Cinsel birleşmenin süresi, erkeğin erken boşalması nedeniyle çok kısa ise, aynı zamanda bu sorun da çözümlenmelidir. Cinsel birleşmelerin bazılarında orgazm olan kadınlarda ise, kadının orgazm olduğu cinsel birleşmelerin koşulları araştırılarak, bunların tekrarlanması kolaylaştırıcı olabilir.
Orgazmın cinsel yanıtın son aşaması olduğu, istek ve uyarılma aşamasındaki her aksaklığın orgazma da yansıyacağı unutulmamalıdır.
Dr. Nesrin Yetkin