Jinekolojik hastalıklara dikkat!
Adet düzensizlikleri: Genellikle ilk âdet, 12-13 yaşlarında görülür. Normal şartlarda ilk kanamayı takiben iki yıl içinde kanamalar düzene girer. Menopoza yaklaşıncaya kadar da bu düzen devam eder. Bu dönemlerdeki düzensizliklerde anormallik görülmezse tedaviye gerek duyulmaz. Ancak beklenmedik zamanda ortaya çıkan, düzensiz, leke tarzında veya uzun süreli kanamalar mutlaka araştırılmalı. Menopoz döneminden sonraysa miktarına bakılmaksızın görülen her türlü kanama çok önemli.
‘Sık âdet görme’, ‘seyrek âdet görme’, ‘hiç âdet görmeme’, ‘âdet ortası kanamalar’, ‘âdet sırasında aşırı ya da az kanama’, ‘âdet süresinin uzun ya da kısa olması’ gibi üreme çağındaki düzensizliklerde önce gebelik olasılığı akla gelmeli. Bu yoksa hormonal sebeplere yönelik araştırmalar yapılmalı.
Myomlar korkutmuyor
İyi huylu ‘myom’ adı verilen urlar, hormonal etkilerin dışında kanama düzensizliklerinin en sık sebepleri arasında kabul edilir. Rahim içindeki zarın normalden fazla gelişmesi de kanamalara yol açarken, bu zarın özellikle ileri yaşlarda aşırı olarak gelişmesi gözlem altına alınmayı gerektirir.
Cinsel temastan sonra meydana gelen kanamalarsa ön planda rahim ağzındaki lezyonları düşündürür. Kanama olsun veya olmasın düzenli aralıklarla yapılan ‘smear taramaları’ kadın sağlığı açısından önem taşır. Eğer şüpheli bir duruma rastlanırsa, yardımcı tanı yöntemleri kullanılır. Bu amaçla biyopsi alınarak patolojik değerlendirmeye başvurulur. Bu biyopsiler, daha çok dış genital bölge, rahim ağzı ya da endometrium adını verdiğimiz rahim iç zarından alınır. Kanamanın neden kaynaklandığı ortaya konunca da tedavisi planlanır.
Vajinal akıntılar: Kokusuz, saydam, renksiz, âdetin belirli zamanlarına göre miktarı artıp azalan akıntılar, normal kabul edilir. Enfeksiyona bağlı akıntıların belirtileriyse; renkli, kokulu ve rahatsız edici miktarda görülmesi. Bakteri, mantar ya da parazit kökenli bu akıntılar; gri, sarımsı gri ya da yeşil renkli olup, yanma ve kaşıntıyla ortaya çıkar.