Gebelik ve Anestezi
Hamilelerde doğum için sezaryen operasyonu haricinde, gebelik sırasında çeşitli nedenlerden dolayı cerrahi bir girişim gerekebilmektedir.
Bu girişim doğum sonrasına ertelenebiliyorsa mümkünse loğusalıktan sonra, doğumu takiben 2.inci aydan itibaren olmalıdır. Herşeye rağmen hamilelik sırasında belirli aylar haricinde zorunlu (acil) olarak alınan anestezinin doğacak bebek açısından zararlı etkilerinin olduğu net olarak gösterilememiştir. Bununla birlikte mümkünse ilk 2 ayda ve 7.inci aydan itibaren özellikle genel anesteziden kaçınılması uygun olacaktır. Erken gebelikte yapılan ameliyat ve anestezilerde düşük ve (doğumsal) bebek anomalileriyle birlikte, düşük doğum tartılı bebeklerin olabileceği ileri sürülmektedir.
Acil cerrahi girişimler olanaklar elverirse gebeliğin 2.inci yarısına ertelenmelidir. Kesin gerekliyse gebeliğin erken dönemlerinde bölgesel anestezi teknikleri (epidural-spinal anestezi) tercih edilmelidir.
SEZARYENDE ANESTEZİ:
Planlanan sezaryen bilinen herhangi bir anestezi yöntemi ile yapılabilir. (Genel, Epidural, Spinal anestezi) Sezaryene gidecek bir hastanın operasyondan önce en az 6 saat tam aç kalması unutulmamalıdır.
Anestezi tekniklerinin hasta, olanaklar, tecrübe gibi faktörlerle birlikte birbirlerine karşı avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Genel anestezi, sezaryende rahatlıkla uygulanabilecek tekniklerden biridir; ancak genel anestezinin yapılamayacağı bazı sezaryen girişimlerinde, bölgesel anestezi olarak epidural / spinal anestezi yeğlenebilir.
Fakat bölgesel anestezinin (epidural / spinal) sezaryen veya ağrısız normal doğumda yapılamayacağı özel durumlar vardır. Bunlar:
acil sezaryen girişimi
kordon (göbek bağı) sarkması
aşırı kanama
fetal asfiksi (bebekte ciddi sıkıntı)
plasenta (eş=son)’ nın erken ayrılması
hastanın bu tekniği istememesi
epilepsi (sara) gibi beyinle ilgili rahatszlıklar
kanama pıhtılaşma bozuklukları
tekniğin uygulandığı bel omuru bölgesinde yara, enfeksiyon
genel bir enfeksiyon, yüksek ateş hali
lokal anestezik ilaçlara allerji öyküsü
ağır derecede hipotansiyon (düşük tansiyon -büyük tansiyonun 8 ve altı olması * )
ciddi bel fıtığı (disk hernisi)
Başta epidural teknik olmak üzere bölgesel anestezi teknikleri yüksek riskli bazı gebeliklerde, makat gelişlerinde, uzamış ağrılı doğum eyleminde, kalp ve diyabet (şeker hastalığı) sorunu olan gebelerde tercih edilebilecek yöntemlerdir.
AĞRISIZ VAJİNAL (NORMAL) DOĞUM:
Annelerin rahat ve ağrısız bir doğum yapması arzulanan bir durumdur. Ağrısız doğumda kullanılan yöntemlerden en sık tecih edileni epidural yöntemdir. Takipli olan, ameliyathane ortamı bulunan merkezlerde ve uygun gebelerde bu yönteme başvurulabilir. (Üstte belirttiğimiz bölgesel yöntemlerin uygulanamayacağı gebelere kesinlikle yapılmamalıdır.)
Doğum eyleminin başlangıcında anestezi uzmanınca hastanın bel omurundan yapılan girişimle bir kateter yerleştirilerek doğumun her evresinde hasta için ağrı kaldırılmış ve rahat doğum gerçekleştirilmiş olur. Usulüne uygun olarak yapılan bu anestezi tekniğinde doğum seyrinin (süre) uzadığına ait yayınlar olmakla birlikte anne ve bebek açısından ciddi bir sorun yaşanmadığı kabul görmektedir.
Gerek sezaryen, gerekse ağrısız normal doğumda epidural anestezi tekniğinin istenmeyen yan etkileri de mevcuttur. Hasta bu konuda bilgilendirilmelidir. (Anestezi Uzmanına Danışın!)
Tüm girişimlerde; hiçbir zaman anne ve bebek güvenliği tehlikeye atılmamalıdır.
Sonuç olarak:
Hamile bir kadında doğumun kolaylaştırımasında mevcut anestezi yöntemleri ve bu yöntemlerin yan etkileri ile birlikte getirdiği riskleri hakkında hasta mutlak bilgilendirilmeli, karşılıklı ısrarcı olunmadan, olanaklarda gözönüne alınıp, anesteziste danışmayla karar hamile kadına da ait olacak şekilde planlanmalıdır.