CİNSEL SORUNLAR
Cinsellik, yemek içmek, uyumak gibi temel gereksinimlerimizden biridir. Hepimiz açlığın, susuzluğun, uykusuzluğun sorun olduğunu kabul ederiz. Bir çoğumuz için, ağız tadımıza uygun yiyip içememek, dinlendirici bir uyku uyuyamamak sorundur. Bu sorunları yakınlarımızla paylaşabilir, bunlardan yakınır, profesyonel yardım arayabiliriz. Hiç birimizin aklına, günlük yaşamımızdan bunları çıkarmak gelmez. Ama,cinsel yaşamımızda bir sorun varsa, neyin, neden, nerede, nasıl aksadığını bilemeyiz, kimseyle, hatta cinsel eşimizle bile konuşamayız. Aslında cinsel yaşamımızın istediğimiz gibi olup olmadığını da, daha iyi olması için yapılabilecek bir şeyler olup olmadığını da pek düşünmeyiz. Cinsel sorunlu kişilerin çoğu, bir süre sonra cinselliğe ilgisinin de, cinsel etkinliklere girişme sıklığının da azaldığını söyler. Özellikle kadınlar, cinsel yaşamlarından memnun olmadıklarında, cinselliğin onlar için önemli olmadığını söylerler.
Oysa doyumlu bir cinsel yaşam, herkes için yaşamsal olmasa da yaşam kalitesi açısından büyük önem taşır.
Cinsellik konusunda hiçbir eğitim almadığımızı, çoğumuzun cinsel yaşamında hatalar ve kaygılar olduğunu, bu konuda konuşmanın herkes için güç olduğunu düşünürsek, ne kadar çok çeşitli cinsel sorun oluşabileceğini daha iyi anlayabiliriz. Aslında, ufak tefek cinsel sorunlar, cinsel işlev bozukluğu tanısı ile cinsel tedavi gerektiren durumlardan çok daha sık yaşanır. Cinsel işlev bozukluklarının çoğu,özellikle cinsel birleşmeyi engelleyenleri önemsenir ve eninde sonunda profesyonel yardım aranarak düzeltilir. Cinsel sorunların çoğu ise, kişilerin cinsellikten alabileceği hazzı azaltarak, bazen cinsel ilgisini yok ederek, konuşulmadan vedanışılmadan yıllarca sürer.


Cinsel işlev bozuklukları, insan cinsel yanıt döngüsüne paralel olarak, istek, uyarılma ve orgazm aşamasındaki bozukluklar olarak sınıflanabilir.
Cinsel istek azlığı ve cinsellikten tiksinme, kadınlarda da erkeklerde de görülebilir. Erkeklerin uyarılma aşamasındaki cinsel işlev bozuklukları sertleşme bozukluğu adını alır. Peniste sertleşme olmasında, cinsel etkinlik boyunca sertleşmenin sürdürülmesinde veya her ikisinde de sorun olabilir. Erkeklerde uyarılma bozukluğu ile boşalma bozukluğunun birlikte olması gerekmez. Kadınların uyarılma bozuklukları ise genellikle orgazm bozukluğu ile birlikte görülür. Erkeklerde sıklıkla erken boşalma, çok nadir olarak da gecikmiş boşalma görülür. Erken boşalma, vajinaya girişten önce, girişle beraber veya ilk 4 dakika içinde, değişik şiddette olabilir. Erkeklerde nadiren görülen geç boşalma ise, cinsel birleşme ile boşalamama, cinsel eş ile boşalamama, hiç boşalamama olarak değişik şiddette olabilir.
Kadınların orgazm bozukluğunun da, hiç orgazm olamama, yalnızca masturbasyon ile orgazm olup cinsel eş ile olamama, cinsel birleşmeyle orgazm olamama gibi değişik biçimleri vardır. Ayrıca kadınlarda, önceki yazılarda ayrıntılı olarak anlatılan vajinismus denilen bir cinsel işlev bozukluğu da görülebilir.

Cinsel işlev bozukluğu olmayan, ama cinsel eşler arasında sorun yaratan çeşitli durumlar vardır.
Eşlerin istedikleri cinsel ilişki sıklığı, tercih ettikleri cinsel ilişki zamanı ve yeri farklı olabilir. Eşlerin tercih ettikleri cinsel etkinliklerin biçimi ve süresi farklı olabilir. Eşler birbirlerinin temizlik alışkanlıklarından hoşnut olmayabilirler. Birbirlerinin kendi giyimine ve tuvaletine gösterdiği özeni yetersiz bulabilirler. Yeme içme alışkanlıklarının bazılarının kokusundan hoşlanmayabilirler. Eşler birbirlerinin cinsel etkinlik öncesi ve sonrasındaki davranışlarını beğenmeyebilirler. Gündelik yaşamlarında cinsel içerikli davranışların, dokunmaların azlığından veya çokluğundan yakınabilirler.
Evin başka kişiler tarafından kullanımı veya yatak odasının konumundan kaynaklanan kaygıları olabilir. Bazen cinsellikle ilgisiz zannettiğimiz bir ayrıntı, cinsel yaşamdan alabileceğimiz hazzı yok edebilir. Bunların çoğu eşler arasında açıkça ve içtenlikle konuşulursa,bir çözüm yolu bulunabilir. Ancak çoğumuz bu konuda düşünmeyiz,cinsellik üzerine konuşamayız, isteklerimiz biz söylemeden yapılsın diye boşuna bekleriz. Unutmayın ki, karşımızdaki biz söylemeden, neyi, ne zaman, nasıl istediğimizi bilemez.

Cinsel ilişki, birlikte üretilen hazlardan oluşur. Hem kendimizin hem cinsel eşimizin alabileceği hazzı,konuşarak,deneyerek,öğrenerek arttırabiliriz.

Dr. Nesrin Yetkin