CİNSEL BİRLEŞMENİN ZAMANI |
İnsanlar cinsel birleşmede bulunmanın zamanını somut, pratik ve sıradan gerekçelere göre belirleyebilmektedir. Yeryüzünün hemen her yerinde kadın ve erkekler sevişme zamanı olarak genellikle geceyi seçerler. Çünkü ancak gece olduğunda gündelik kaygılardan uzaklaşmak mümkün olur. Günün bu saatlerinde kişinin zorunlu olarak yerine getirdiği görevler sona erer, haz alacağı bir başka konuya yönelebilir. Üstelik aile içinde gece, çocukların yattıkları, dolayısıyla ortadan çekildikleri bir zamandır. Yalnız bu kuralın dışında kalan bir grup vardır. Bunlar, öğle yemeği saatlerinde eve giden esnaf ya da memur kişilerdir. Bu erkeklerin kendilerine ve eşlerine öğle yemeği ile birlikte cinsel doyum için de bir fırsat yakaladıkları bilinen bir gerçektir. Fakat böyle bir olanak ancak yemek için bu zamanı ayıran kimseler için söz konusudur. Toplumun daha üst katmanlarında yer alan iş adamları, yöneticiler, öğle yemeği saatlerini de daha çok iş ilişkilerine ayırmaktadır. Pazar günleri de çalışan insanlar için cinsel birleşmeye ayrılmış bir gündür. Pazar öğleden sonraları dinlenmeye çekilindiğinde ya da bu dinlenme gününün sabahında yataktan geç kalkma sırasında yapılmış olan çocuklar az değildir. Ortalama Avrupalının haftada bir, Pazar günleri cinsel birleşmede bulunduğu, haftanın başka günlerinde ise gece 10-11 gibi erken saatlerde yatarak bir sonraki gününe hazırlanmayı seçtiği söylenir. Cinsel birleşmenin sıklığı konusunda tarihin çeşitli dönemlerinde geçerli olmuş kuralların, yasaların ve din buyruklarının yerini günümüzde tüketim toplumuna özgü çalışma yaşamının kuralları almaktadır. Kinsey’in birlikte çalıştığı ekibin yürüttükleri araştırmalarda cinsel birleşme sıklığının bireylerin ait oldukları yaş grubuyla bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı. Yirmi yaşının altında evlenmiş genç kadınlarda haftalık ortalama birleşme sayısı üç iken, otuz yaşındakilerde bu, haftada 2.2’ye, kırk yaşındakilerde haftada bir buçuğa, elli yaşındakilerdeyse haftada bire düşüyordu. |

Have your say!