Biyonik Göz Rehberi (Retina Protezi)
Biyonik göz nedir? Biyonik göz, retinada ciddi hasar görmüş kişilerde ışığın transdüksiyonuna (çevreden gelen ışığın beynin işleyebileceği impulslara dönüşmesine) izin vermek için insan gözüne cerrahi olarak implante edilen elektrikli protez. Sistemi kullanan hastaların retinalarına bir implant yerleştiriliyor ve bir çift gözlük üzerine monte edilmiş bir kamera, görüşü kontrol eden sinirlere doğrudan kablosuz sinyaller gönderiyor. Sinyaller daha sonra beyin tarafından ışık parlamaları olarak “deşifre edilir”. Işık farklı dalga boylarında gelir ve insanlar sadece renkli ışıktan oluşan görünür spektrumu görebilir. Biyonik bir göz, radyo dalgalarından gama dalgalarına kadar tüm elektromanyetik spektrumu görmemize izin verebilseydi, ısıyı “görebilir”, gaz türlerini görüşle tanımlayabilir ve hatta duvarlardan bakabilirdik.
İlerlemiş retina hastalığı olan kişilerde, fotoreseptörler olarak adlandırılan retinanın ışığı yakalayan hücreleri kaybolur, ancak beyne görsel bilgi gönderen sinir ağı genellikle sağlamdır. Retina protezi fotoreseptörleri atlar ve beyne görsel sinyaller gönderir.
Biyonik göz başarılı mı?
Biyonik göz implante edilen hastaların yüzde 75 i görmesinin arttığını ifade etmektedir. Şimdiye kadar denenen protezler doğal görüş sağlamıyor. Örneğin, onları kullanan kişiler bir kapıyı veya bir kişinin şeklini tanıyabilir veya bazı durumlarda çatal ve kaşık arasındaki fark gibi daha ince ayrımlar yapabilir. Bu retina protezleri, kullanıcıların görmeyi yeniden öğrenmeleri gerektiği anlamına gelen bir “görme simülasyonu” sağlar. Beyinlerinin bu yeni tür bilgiyi nasıl yorumlayacağını öğrenmesi gerekiyor.
Biyonik gözü Kim kullanabilir?
Retina protezleri, kör olan veya çok az ışık algısı olan ancak bir zamanlar görme yeteneği olan kişilere yöneliktir. Protezlerde beyin, cihazın sinyallerini yorumlamalıdır. Doğuştan kör biri bu kapasiteyi asla geliştirmedi ve bu nedenle onlara fayda sağlamayabilir.
Biyonik gözün maliyeti nedir?
Argus II Retina Protezi ortalama 90.000 euro ve ameliyat ücretine mal olmaktadır.
Hangi tip retina protezleri veya biyonik gözler mevcuttur?
KAMERA + EPİ-RETİNAL ÇİP
Argus II by Second Sight bu kategoride liderdir. Bir pil takımı da taşıyan gözlüklere yerleştirilmiş bir mini kamera ile görüntüler yakalar. Çok sayıda küçük elektrottan oluşan 2 boyutlu bir dizi, retinanın (epi-retinal) ön yüzeyine cerrahi olarak implante edilir. Kameradan alınan görüntüler, kablosuz olarak implanta gönderilen elektrik darbelerine dönüştürülür. Darbeler, retinanın kalan hücrelerini, optik sinir boyunca beyne görüntüleri temsil eden sinir uyarıları desenleri göndermek için uyarır. Hastalar, kalıpları yorumlamayı öğrenebilir ve bazı fonksiyonel görmeyi yeniden kazanabilir. Argus II implantı uygulanan kişilerin çoğu, bir odada kendilerini daha iyi yönlendirmelerine veya günlük işleri müzakere etmelerine olanak tanıyan bazı görsel algıları geri kazandı. Kullanıcılar arasında sonuçlarda önemli farklılıklar olduğu görülmektedir.
Akıllı Retina İmplant Sistemi, Argus II’ye benzer başka bir kamera/çip kombinasyonudur. Almanya ve Birleşik Krallık’ta klinik deneylerdedir. Bionic Vision Australia da benzer bir ürün üzerinde çalışıyor.
SUB-RETİNAL ÇİP
Retinal Implant AG, retinanın önünde yerine arkasında oturan bir sub-retinal implant yarattı. Bu elektronik çip, ışığı yakalamak için küçük fotoseller, sinyallerini güçlendirmek için amplifikatörler ve retina sinir hücrelerini uyarmak için elektrotlar içerir. Fotoseller çipin bir parçası olduğu için cihazın harici bir kameraya ihtiyacı yoktur ve alt retina yerleşimi epi-retinal seçeneğine göre daha güvenli ve kararlı olmalıdır; ancak implante etmek için daha karmaşık bir ameliyat gerekir. Bu cihazın klinik denemeleri Almanya, İtalya ve Birleşik Krallık’ta ve ABD’de devam etmektedir.
Çip geliştiren diğer gruplar arasında Yapay Silikon Retina Mikroçip, Boston Retinal İmplant Projesi ve Nano Vision yer alıyor, ancak son ikisi henüz insan deneme aşamasında değil.
Sub-retinal çipler, epi-retinal çiplerden biraz daha yüksek çözünürlüklü görüntülere izin verebilir. Bununla birlikte, bu protezlerdeki en küçük elektrotlar bile birden fazla retina hücresini uyarmaya bağlı olduğundan, kullanıcının görme keskinliği asla normal görüşe yaklaşmayabilir. Bu sınırlama, kalan retina sinir hücrelerinin ışığa duyarlı hale getirildiği ve daha sonra elektrik yerine ışık kalıpları tarafından uyarıldığı hibrit stratejilere yol açmıştır.