Yağ dokusunun vücut ağırlığına oranla artmasına obezite denir.
Kilo artışı yağ dokusu hacmini oluşturan adipositlerin (yağ dokusu hücresi ) sayı ve hacimlerinin artışı ile alakalıdır.
Şişmanlık hipertansiyon, kardiovasküler hastalık, tip 2 şeker hastalığı, kalıcı hasarlı eklem hastalığı gibi hastalıkların ortaya çıkması ve hayat süresinin kısalmasına neden olur.
Normal kilo ile şişmanlık ayırımında birçok yöntem kullanılmakla birlikte en sık kullanılan vücut ağırlığının boyuna uyan ideal ağırlığına göre yüzde ifadesidir.
Sık kullanılan başka bir indekste body mass indekstir. Kilo / boyun metrekaresi şeklinde hesaplanır.
Şişmanlık dünyanın birçok ülkesinde belirgin bir artış göstermektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çocukluk döneminde oranları artarak önümüze çıkan önemli problemlerden biridir.
Sebepleri:
Yetersiz park ve spor alanları
Apartman yaşamı
Okul ulaşımının servislerle yapılıyor olması
Çocukların evde kalış süresini arttıracak bilgisayar ve TV programları
Fast food beslenme
Doğal besinlerin azalması
Genetiği değiştirilmiş besin maddeleri
Etiyoloji :
Tüketilenden daha fazla enerji alınması şişmanlığın nedenidir. Bu şişmanlığa ekzojen obezite denir. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve psikolojik faktörler sebepleridir. Anne-babası aşırı kilolu olan çocukların obez olma riski % 90, her ikisinden birisinin kilolu olma durumunda obez olma riski % 70’dir. Beslenme kültüründeki değişiklikler, hızlı yenebilir yüksek kalorili besinler yaygınlaşmış ve maliyetinin ucuz olması, yeterli meyve ve sebze tüketiminin olmaması, su yerine yüksek kalorili şekerli içeceklerin tüketilmesi, öğünlerin azaltılıp çak fazla ara öğün şeklinde yemek yenmesi obezite riskini arttırmaktadır. Aile içi problemler, okul başarısızlığı, sosyal çevreye katılamama, arkadaş edinememe ve arkadaş çevresinden uzaklaştırılma çocukları fazla beslenmeye yöneltir. Kilosu artan çocuk aldığı kilolardan dolayı sosyal ve aile çevresinden olumsuz yönde daha fazla etkilenip kısır döngüye girerek yemek yemesini arttırır.