A’dan Z’ye Grip Reçetesi
Grip Nedir? Grip, Fransızca “grippe” kelimesinden Türkçe’ye geçmiş ve üst solunum yolları viral hastalığına verilen bir ad. Viral hastalık çünkü virüslerle ortay çıkıyor. Hastalığa tıpta “enflüenza”da deniyor. Aksırık, öksürük, ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrıları, ürperme ve titremeler hastalığın en önemli belirtileri arasında.
Grip Süresi :
Sağlık sorunu olmayanlarda hastalık bir hafta içinde geçiyor. Bu bazen 10 gün de sürebilir. Ateş ise 24-48 saat içinde kendiliğinden kayboluyor ama ateş düşürücüler de geçirebilir.
Grip Risk grubu :
Kundaktaki bebekler ve okul öncesi çağdaki ve yaşlılar risk grubunun içinde. Özellikle kronik akciğer ve kalp hastalığı olanlar büyük risk grubunu oluşturuyor. Bronşit, tüberküloz ve sigaraya bağlı kronik hastalığı olanlar ve tedavi altındaki kanser hastaları da yine yüksek risk grubunun içinde.
Grip Türleri :
A,B ve C gibi grip türleri var. Bunlar insanları daha çok mağdur eden enflüenza virüsüne bağlı olan türler. İçinde enflüenza A grubu en ciddi klinik tabloya yol açanı. Bunun dışında gribe yol açan 100’ün üzerinde virüs var. Bu virüsler adıyla ya da çıktığı ülkenin adıyla anılıyorlar.
Grip Yan etkileri :
Üst ve alt solunum yollarıyla ilgili gribe bağlı komplikasyonlar da söz konusu. Gripten sonra çocuklarda özellikle orta kulak iltihabı görülebilir. Daha çok erişkinde sinüzit olmasına rağmen çocuk yaşta da sinüzit de bir grip komplikasyonu. Anjinler de. Fakat en kötüsü ise gribin akciğere yaptığı tahribat o da zatürre ile kendini gösteriyor.
Grip Ölüm doğal :
Grip nedeniyle ölüm son derece doğal. Çok küçük yaşta çocuk, kundaktaki bebekler, ağır yaşlılar, yatalak hastalar yine kronik akciğer ve kalp hastaları özellikle akciğer enfeksiyonu gibi yüksek risk gruplarında grip çok tehlikeli olabiliyor. Akciğer enfeksiyonu olan kişilerde ise grip öldürücü olabiliyor.
Grip Mevsim geçişleri :
Grip özellikle mevsim geçişlerinde insanı yakalayan bir hastalık. Birinci dalga sonbahardan kışa; ikinci dalga ise kışla ilkbahar arasındaki mevsim geçisi. Bu dönemde özellikle grip salgınları özellikle büyük kitleleri etkiliyor.
Grip Aşı zamanı sonbahar
Aşı olmak için en uygun zaman sonbahar başı. Ama ciddi bir salgın olmamamışsa biraz daha geçikmeli olarak yapılabilir. Gribe karşı bağışık olabilmek için aşıyı olduktan sonra iki haftalık bir süre geçmesi lazım.
Grip olduysanız ne yapmalı?
Yatak istirahatı şart
Özelikle ülke ya da ülkelerarası salgınlarda hastalık çok ağır seyredebilir ve sağlıklı insanlar da hastalığı komplikasyonlarla atlatabilir. Komplikasyonlara meydan vermemek ve hastalığı daha kısa sürede geçirmek için istirahat etmek şart. Son derece doğal bir gidişi olan grip, ayakta geçirilmeye kalkılırsa hen uzun sürüyor hem de başka insanlara yayılıyor.
İyi beslenin
Beslenme bozukluğu, hastalığa yakalanma ve hastalığın ağır seyretmesini beraberinde getiriyor. İşi beslenmek; vitamin takviyesi, aşırı yorgunluktan kaçınmaktan çok daha kalıcı bir önlem.
Bol sıvı alın
Sebze, meyve ve bol sıvı ile bu hastalık rahat atlatılabilir. Gribin spesifik bir tedavisi yok. Onun dışında belirtilere yönelik tedavi var. Hastanın ateşi varsa ateşi düşürülür, ağrısı varsa ağrısı giderilir. Bunun dışında bulardan faydalanılabilir. Burnu açmak için burun damla veya spreyleri kullanılabilir.
Temastan kaçının
Aynı ortamı paylaştığınız gripli biri yüzünüze doğru bir müddet konuşsa bile grip size bulaşabilir. Öpüşmek ve tokalaşmak virüsü bulaştırıyor. İnsanlarla teması asgariye indirin ayrıca gripli olan sizseniz evde küçük çocuk ve yaşlı hastalardan kendinizi izole edin.
Grip için BUNLARI YANLIŞ BİLİYORUZ
Aşı garanti değil
Aşının yüzde 100 koruyucu olduğu doğru değil. Çünkü hazırlanan grip aşısı, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) son iki sezonda hazırladığı aşılar. Oysa yüzün üzerinde virüs var demiştik. En çok hangi virüs grip yaptıysa aşının içinde o virüsler bulunuyor. Ve bu virüslere bağlı hastalıklar ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. O sezonda o virüs şekil değiştirmiş ya da başka bir virüs yayılmış ise gripten kaçış yok.
Muayene gerekmiyor
Sağlıklı ve erişkin yaştaki her insan ön muyaneye gerek olmadan rahatlıkla grip aşısı olabilir. Muayeneden geçmesi gereken grup yalnızca belli kronik hastalığı olan riskli grup.
Hemen olunmuyor
Mikrobu alır almaz grip olacaksınız diye birşey yok. Hastalığın bir kuluçka dönemi var. İki üç en fazla dört gün sonra hapşırma ile karşılaştığınız zaman grip başlamış demektir.
Aspirin yasak
Ağrı kesici ateş düşürücü çocuklarda aspirin vermeyin. Başlangıçta antibiyotik gerekmiyor. Viral bir hastalık olduğu için antibiyotiğin virüslerle hiçbir alakası yok. İşi bakterilerle.
Antibiyotik almayın
Sağlıklı bir insan grip geçiriyorsa antibiyok almasının hiçbir anlamı yok. Ancak yüksek risk gruplara antibiyotik veriliyor. Gribe bağlı bir akciğer enfeksiyonu çok kötü şeylere yol açabilir. Önlem olarak antibiyotik kullanılabilir. Çok küçük çocuklara, kronik hastalıkları olan yaşlılara ve kanser tedavisi alan insanlara da antibiyotik verilebilir.
Grip nasıl oluşur ?
Gripin etkeni influenza virusu denilen A, B ve C tiplerine ayrılan bir virustur.
Virusu taşıyan kişilerden damlacık enfeksiyonu ile üst ve alt solunum yollarına girerek bulaşır.
Bulaştıktan 1-3 gün sonra hastalığın belirtileri başlar.
Grip belirtileri nelerdir ?
39*C üzerinde ateş, ani titreme, başağrısı, yorgunluk, halsizlik, öksürük, kas ağrıları en belirgin bulgulardır. Daha sonra nezle başlar ve ateş daha da yükselebilir. Farenjit ve konjunktivit gelişebilir.
İnfluenza virusu, zatüre gibi daha ağır bakteriyel hastalıklara yol açabileceği için dikkat edilmelidir.
Grip nasıl tedavi edilir ?
Grip tedavisi belirtileri gidermeye yönelik yapılır. Grip üzerine bakteriyel bir enfeksiyon gelişmediği sürece antibiyotikler kesinlikle kullanılmamalıdır.
Gripten nasıl korunabiliriz ?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından her yıl için belirlenen, İnfluenza virusunun 3 alt tipini içeren influenza aşısı ile koruma sağlanır.
İnfluenza aşısı 6 aydan büyük çocuklara yapılabilir.
Aşının bağışıklığı 10-15 gün sonra başlar ve 1 yıl sürer, enfeksiyonu önleme etkinliği 1 yıl için yaklaşık % 70’dir.
Bu yıl için üretilmiş aşıları kullanmaya dikkat edilmelidir. (Aşı ambalajında aşının hangi yıl için hazırlandığı belirtilmektedir.)
Grip aşısı kimlere yapılır ?
- Kronik kalp, böbrek ve akciğer hastaları, şeker hastaları,
- bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi görenler,
- 65 yaşın üzerindekiler, huzurevi ve bakımevlerinde kalanlar,
- sağlık elemanları aşının mutlaka uygulanması gereken gruplardır.
- Kreşler, okullar gibi topluca bulunulan ortamdalardaki kimseler,
- toplum hizmetinde çalışanlar, riskli hastalarla temas edenler,
- mutlaka aşı uygulama gerekliliği olmamakla birlikte,
- isteğe bağlı olarak aşının uygulanmasının yararlı olduğu gruplardır.
6 aylıktan küçük çocuklara ve yumurta allerjisi olanlara grip aşısı yapılmaz !
Grip aşısı ne zaman ve hangi dozda uygulanmalıdır ?
Aşı Ekim ve Kasım aylarında, her yıl tekrarlanmak üzere yapılır
6 ay – 3 yaş arası – 0.25 ml
(ilk kez yapılıyorsa 4-6 hafta sonra tekrarı gerekir)
4-12 yaş arası- 0.5 ml
(ilk kez yapılıyorsa 4-6 hafta sonra tekrarı gerekir)
13 yaşından büyükler – 0.5 ml
(ilk kez yapılsa da tek doz yeterlidir.)
Grip aşısının yan etkileri nelerdir ?
Enjeksiyon yerinde 1-2 gün sonra kızarma,kaşıntı, hassasiyet
ve sertlik olabilir. Aşı yapılanların yaklaşık % 1’inde ateş,
halsizlik, kas ağrıları gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
GRİP VE GRİP AŞISI
Grip nedir?
Grip, İnfluenza dediğimiz virüsün, solunum yoluyla insan vücuduna girerek özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlar yapan bir infeksiyon hastalığıdır.
Nezleden farkı nedir?:
Nezle, diğer ismiyle soğuk algınlığı, nezle virüslerinin yaptığı, sürekli burun akıntısı, hapşırma, öksürme, gözlerde, boğazda yanma hissiyle seyreden, genellikle ateşsiz bir üst solunum yolu infeksiyonudur. Hastalık 3-7 günde kendiliğinden düzelmekte, genellikle hastalık ayakta geçirilmektedir. Halbuki grip, hastayı yatağa düşürecek şiddette şikayetlerle seyreder. Bu şikayetler, 400C’ye varan yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, şiddetli bel, eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı ve aşırı halsizliktir. Hastalığın bu özellikleri nedeniyle halk arasında grip, paçavra hastalığı olarak da tanımlanır.
Grip nasıl bulaşır?:
Grip de nezle gibi, hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda, hapşırma ve öksürme yoluyla, ve virüs bulaşmış ellerle temas (örn.tokalaşma) sonrasında kolaylıkla bulaşır.
Grip tedavi edilebilir mi?:
Yatak istirahati ve ortaya çıkan şikayetleri azaltmaya yönelik destekleyici tedaviler yanında dokdor gerek görürse komplikasyonlara yönelik tedaviler verilir.
Antibiyotikler gripte faydalımıdır?:
Grip ve benzeri hastalıklarda antibiyotiklerin hiçbir faydası yoktur. Tersine çok ciddi sakıncaları olabilir. Hiç bir antibiyotik doktora danışmadan alınmamalıdır.
Grip, başka hastalıklara neden olabilir mi?:
Sağlıklı insanlarda grip, 1 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşir. Ancak bazı kişilerde, örneğin vücut direnci zayıf durumda olan kronik hastalığı olanlar, kalp-akciğer hastalığı olanlar, yaşlılar, şeker hastaları, vb. olanlarda pnömoni (zatürre), menengoensefalit (beyin iltihabı), miyokardit (kalp kası iltihabı) gibi ciddi ve ağır seyredip ölümle sonuçlanabilecek hastalıklar görülebilir. Bunların dışında
Grip ve sonrasında oluşabilecek hastalıklardan korunmak mümkün müdür? :
Evet. Bu amaçla geliştirilmiş ve kullanılan grip aşıları mevcuttur. Grip aşısı, özellikle hastalığa yakalanma ve sonrasında oluşabilecek hastalıklar yönünden risk taşıyan Yüksek Risk Grubu dediğimiz kişilere faydalıdır.
Grip aşısının özellikleri nedir?:
Aşı, bir önceki senede en sık karşılaşılan virüs tipine karşı, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileri doğrultusunda hazırlanmaktadır. Her yıl Ekim-Kasım aylarında tek doz şeklinde yapılmalıdır. Aşı ile koruyuculuk sağlıklı kişilerde %80’lere varmaktadır; yaş ilerledikçe koruyuculuk %50-60’lara inmekle birlikte hastalığın hafif geçirilmesi sağlanmaktadır.
Kimler aşı olmalıdır?:
Grip aşısı, genel olarak 65 yaş ve üzerindeki bireylerle, grip sonrası hastalık riski olan herkese, 6aylık bebeklikten itibaren yapılmalıdır. Çünkü ağır seyirli hastalık nedeniyle hem işgücü kaybı ve dolayısıyla ekonomik kayıp olmakta hem de özellikle risk gruplarında ölümle karşılaşabilmekteyiz. Aşı yapılması gereken bu yüksek risk grupları şunlardır: 1. 65 yaş ve üstündeki kişiler (özellikle bakımevlerinde kalanlar), 2. Kronik hastalığı olan kişiler: Kronik kalp, akciğer (astımlılar dahil), karaciğer, böbrek hastalığı, şeker hastalığı ve diğer endokrin sistemi hastalığı olanlar, 3. Kronik hastalık dışında bağışıklık sistemleri zayıflamış olan kişiler: Kanserli-lösemili kişiler, bağışıklık sistemi hastalığı olanlar, organ ve kemik iliği nakli yapılan kişiler, 4. Uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençler. Ayrıca risk grubundaki kişilere grip bulaştırabilecek sağlıklı kişilerin de (örneğin hastanelerde yoğun bakım, yenidoğan, nakil, bağışıklığı zayıf hastaların bakıldığı bölümlerde çalışan doktor, hemşire, hastabakıcılar; kreş ve huzurevleri çalışanları; birlikte yaşayan aile bireyleri,…) aşılanması önerilmektedir.
Aşının yan etkileri var mıdır?:
Aşı, embriyonlu yumurta kesesinden elde edilmektedir; bu nedenle yumurta allerjisi olanlar kullanmamalıdır. Aşı sonrası nadiren, hafif geçen, nezle benzeri bir tablo oluşabilir. Aşı yerinde kızarıklık ısı artışı, hafif ateş kas ağrıları, kırıklık hissi olabilir, 1-2 günde düzelir. Ateşli hastalığı olanlara, bu iyileştikten sonra aşı önerilir. Gebe kadınlarda 3.aydan sonra ve yenidoğan dönemi bebeklerine aşı yapılabilir. AİDS’lilere de aşı yapılabilir.
Grip aşısı nasıl temin edilir ve yapılır?:
Aşı, ticari olarak eczanelerde bulunmaktadır. Recetesiz alınabilir. Fakat bir hekime danışarak yapılması bir çok açıdan faydalıdır. Grip aşısını devlet ödemez. Aşı uygulaması, erişkinlerde omuz kası içine veya cilt altına, 2 .yaşın altındaki çocuklarda uyluğun ön-yan kısmına bir sağlık personeli tarafından yapılmalıdır. Her sene aşı içeriği değiştiğinden o sene üretilen aşı ile aşılanmalıdır. Bu şekilde yapılan aşı, kişiyi 1 yıl kadar gripten korur.
Gripten korunmada nelere dikkat etmeliyiz?:
Grip aşısı olan kimse sadece gribe karşı ve ancak belli oranda korunur. Aşının bağışıklık oluşturmadığı kimselerde ve grip dışındaki diğer solunum yolu hastalıklarında genel korunma tedbirlerine dikkat etmeliyiz. Solunum yolu hastalıklarının (grip, nezle, soğuk algınlığı vb) topluma yayılmasında sağlamlardan çok hasta olanların daha dikkatli ve sorumlu davranması gerekir. Hastalar en azından hastalıkları tamamen düzelene kadar başkalarıyla öpüşmemeli, kucaklaşmamalı ve hatta tokalaşmamalıdır (virus yıkanmamış elde de bulunur). Ayrıca yine hastalar ağız ve burunlarıyla temas ettiklerinde, öksürük hapşırık nedeniyle ellerine sekresyonları bulaştığında ellerini yıkamadan başkalarının kullandığı telefon vb gibi ortak gereçlere temas etmemelidirler. Hastalar ilk 3-4 gün zorunlu değilseler sineme, okul, işyeri, metro, otobüs gibi kalabalık ortamlara girmemeli, evlerinde istirahat etmeli, mutlaka gerekiyorsa başkalarına bulaştırmamak için maske ile sokağa çıkmalıdırlar. En etkili korunma hastaların alacağı bu gibi tedbirlerle olur. Korumada sağlıklı kişilerin alacağı tedbirler: sonbahar-kış aylarında uygun giyim ve beslenmeye dikkat edilmesi; kalın-yünlü sıcak giysiler kullanılması, terli kalınmaması, bol sebze meyve tüketilmesi. Vücut direncini düşüren ve kolayca hasta olmamızı sağlayan etkenlerden uzak durulması; aşırı yorgunluk, alkol, sigara, az ve düzensiz uyku, düzensiz ve tek yönlü beslenme.
infeksiyon.org
Gribe antibiyotik fazla
Amerikan Hekimler Birliği, sık kullanım sonucunda mikropların antibiyotiğe karşı bağışıklık kazandığını söyleyerek ilacın soğuk algınlıklarında yazılmamasını istedi.
ABD´nin ikinci büyük doktorlar grubunu oluşturan Amerikan Hekimler Birliği, soğuk algınlığı, öksürük ve boğaz tahrişleri için antibiyotik yazılmamasını istedi.
Sağlıklı yetişkinlerin bu tür rahatsızlıklar karşısında, antibiyotik dışındaki ilaçları kullanmalarının daha yararlı olacağını bildiren doktorlar, fazla antibiyotik kullanan kişinin 10 yıl sonra artık bu tür ilaçların yararını görmediğine, mikropların antibiyotiğe karşı bağışıklık kazandığına dikkat çektiler.
Colorado Üniversitesi doktorlarından Ralph Gonzales, antibiyotik kullanımının yüzde 20-30 oranında azaltılmasıyla, mikropların antibiyotiğe karşı bağışıklık kazanmalarının önlenebileceğini belirtti.
ABD´de bir günde kullanılan 133 milyon doz antibiyotiğin yarısının, hastane dışında kullanıldığına dikkat çeken doktorlar, antibiyotik içeren bu reçetelerin genellikle virüs kaynaklı enfeksiyonlar için yazıldığını belirttiler.
Doktorlar, genellikle hastaların doktorları antibiyotik yazmaya zorladıklarını, bu konuda hastaların da bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydettiler.